29 Eylül 2015 Salı
Sevilmeyi öğrendin benimle
Sevilmeyi öğrendin benimle
Gördün ya bir kere gözlerimi, bir kere gökyüzünün mavisini fark ettin ya, bir kere şöyle içinden gelerek derin bir nefes çektin ya; artık hiçbir şeyi eskisi gibi görmeyeceksin. Bir kere öğrendin ya güneş nasıl doğuyor, gece uyumadan nasıl sabaha varıyor, bir kere tan vaktinin o taze halini öğrendin ya, bir daha güneşi görmeden yaşamayacaksın.
Seni çok sevdim ya ben hani, kimsenin kimseyi sevmediği gibi sevdim ya, artık kimsenin sevgisiyle mutlu olamayacaksın.
Bir sevişmenin en şiddetli yerinde defalarca adımı haykırdın ya, bir daha hiçbir ismi dudaklarına bu kadar yakıştırmayacaksın.
Sevilince öğrendin ki; bir kadın sevdiği adamın elini hiç bırakmazmış. Ve hiçbir el bir sevgilinin o zarif ve küçük elleri kadar güçlü olmazmış…
Sevildiğinde, yüreğinin içinde açan çiçekleri gördün. Birinin senin ömrüne nasıl renk kattığını ve hayatı biriyle paylaşmanın aslında ne büyük bir lüks olduğunu…
Birinin kalbini emanet aldığında, onu kırmaman gerektiğini çünkü kırdığında yine kaybedenin sen olduğunu öğrendin.
Hiçbir mevsimin, hiçbir melodinin, hiçbir tadın, seni seven bir elin başını okşadığında verdiği huzuru vermediğini öğrendin.
Ömür dediğin bu serüvende, hiç bilmediklerini öğrendin sevildiğinde, seni severken eğittim belki de…
Gördün ya bir kere gözlerimi, bir kere gökyüzünün mavisini fark ettin ya, bir kere şöyle içinden gelerek derin bir nefes çektin ya; artık hiçbir şeyi eskisi gibi görmeyeceksin. Bir kere öğrendin ya güneş nasıl doğuyor, gece uyumadan nasıl sabaha varıyor, bir kere tan vaktinin o taze halini öğrendin ya, bir daha güneşi görmeden yaşamayacaksın.
Seni çok sevdim ya ben hani, kimsenin kimseyi sevmediği gibi sevdim ya, artık kimsenin sevgisiyle mutlu olamayacaksın.
Bir sevişmenin en şiddetli yerinde defalarca adımı haykırdın ya, bir daha hiçbir ismi dudaklarına bu kadar yakıştırmayacaksın.
Sevilince öğrendin ki; bir kadın sevdiği adamın elini hiç bırakmazmış. Ve hiçbir el bir sevgilinin o zarif ve küçük elleri kadar güçlü olmazmış…
Sevildiğinde, yüreğinin içinde açan çiçekleri gördün. Birinin senin ömrüne nasıl renk kattığını ve hayatı biriyle paylaşmanın aslında ne büyük bir lüks olduğunu…
Birinin kalbini emanet aldığında, onu kırmaman gerektiğini çünkü kırdığında yine kaybedenin sen olduğunu öğrendin.
Hiçbir mevsimin, hiçbir melodinin, hiçbir tadın, seni seven bir elin başını okşadığında verdiği huzuru vermediğini öğrendin.
Ömür dediğin bu serüvende, hiç bilmediklerini öğrendin sevildiğinde, seni severken eğittim belki de…
Şimdi sıra sevmeyi öğrenmende…
SEVMEK
Sevmenin o güzel lezzetine vardım
Sevilmenin nasıl bir lezzet olduğunu unutarak.
Ya Seveceksin
Yada Sevileceksin, birini seç dese de hayat,
Ayrı tutulamaz biri diğerinden,Olmazsa olmazlardır ömrü birleştirme yolunda
İki lezzet birbiriyle harmanlanmadıkça aç kalkılır gönül sofrasından
Ç.İ
Sevgilim, sevdiğim, sevdiceğim;
Ömrümün hangi baharıysa veya hangi duanın karşılığıysa gelişin, içime başka mevsimlerin güzelliklerini getirdin.
Sevginin gücünü tanıdım seninle, sevgiye inandım.
Sen benim en zor anlarımda sığındığım limanımsın. Fırtınalardan kaçıp saklandığım, kendimi güvende hissettiğim dağımsın.
Seninle eksik olan bir yanımı tamamladım. Seninle ömrümün geri kalanını anlamlandırdım.
Bir hayatı hediye etmek gibi, bir canı bağışlamak gibi; gözlerine baktığımda kendi doğuşuma uyandım.
Seni sevmek, başka hiçbir yerde bulunamayacak sihirli bir ırmağa ellerini değdirmek gibi…
Yeniden ve yenilenerek seviyorum her gün seni.
Her sabaha hala seni severek uyanmanın lezzetiyle başlıyorum. Günümü güzel kılıyor seni düşünmek, ömrümü güzelleştiriyor.
Seni sevmek beni çoğaltıyor, değiştiriyor. Bencilce de olsa, sonsuza kadar seni sevmenin arzusunu hissediyorum.
Her yeni yaşında, her yeni yılında, her geçen gününde seninle olmak istiyorum. Saçlarının her uzayışını, gözlerinin kenarındaki her çizginin oluşunu, saçlarının tek tek beyazlamasını seyredebilecek kadar uzun zaman elini tutmak istiyorum.
Seninle yaşlanmak istiyorum, seninle yaşamak istiyorum, seninle olmasam bile seni seviyorum. Geçen her gününün şahitliğini istiyorum.
Doğum günün kutlu olsun sevgilim. Sen nasıl mutlu olacaksan, yeni yaşın öyle geçsin çünkü ben seni ben gibi seviyorum.
9 Eylül 2015 Çarşamba
Şahmeran’a Ağıt
Yüreğimden bakarken küskün aşk
odalarında dolanıyorum yalnızlığımın
köşeye hapsedilmiş kırık dökük anılar
ardına saklanmış çocukluğum
göz kör
dil suskun
geçerken yanımdan usul usul cesaret
ömrüm bir kaç satır acı tebessüm
dolansa da boynuma hatalarım
olsun
uzanıp senin için tutarım yazgımı
b/aşka ağıt yok
iki zaman arasında
bir kez de olsa
ben sen de
günah hakkımı yaşıyorum
korkularıma saklandı adın
yüzümde arzunun suçlu bakışı
çevremde isimsiz gölgeler
aşk mı
sırtımda pişmanlık örtüsü
bedenim ruhumla kavga kıyamet
damarlarımdan akıp gitse de hayat
olsun
özleminle büyütürüm suskunluğumu
b/aşka geçit yok
iki zaman arasında
son kez de olsa
ben sende
günah hakkımı yaşıyorum
tenin yasak bana
Oya KARAEGE…… Şahmeran’a Ağıt
Aşk
senden aldığım
sana verdiğim en güzel şey
bugün
yüreğimden
bir dua kondurdum dudağına
benimle olan tüm melekleri yolladım omuzlarına
inan bana
seninle olmak tebessüm
öp ruhunla yakamoz düşlerimi
kutsa dokunuşlarınla deniz ruhumu
sen hayatın adısın
içimde büyüttüğüm aşkımla haykırıyorum
herkes duysun
yakışmadı sevdama hiç kimse senin kadar
ve sevdam
içimde kimseyi senin gibi yaşatmadı…
Oya KARAEGE
-Camdan Kadınlar-
7 Eylül 2015 Pazartesi
zaman ayaz
ben çıplak
üşüyor gecelerim
yorgun ve tutsak ruhum
isyanımın hesabını tuttu
yanlış sanıp
kaç satır sildim hayatımdan
aynı düşte
uyanmadan
kaç vurgun yedi yüreğim
şimdi ben
uykusuz gecemin çarmıhındayım
Oya KARAEGE // Camdan Kadınlar
mutluluk dediğin satırlara sıkışmış kısa notlarda tutsak…...
4 Eylül 2015 Cuma
Kör Uçuş
iyiyim demek zor geliyor dilime
her sabah hasretinle yıkayıp yüzümü
bir bardak demli yalnızlık içiyorum
çekiştirme yorgun bedenimi
takılırsın sağa sola saçılmış anılarıma
düşersen kalkamazsın yalnızlığımdan
Oya KARAEGE
susarsan sen
nasıl koşarım sana ben
arada bir yüreğime değsin sesin
bilmediğim bir yolculuğa çıkar aklım
nerdesin
nerdedir sesin
gök delinir
sağanak olur yıldızlar
üstüme yağar gece
umut
dağlara mı
bulutlara mı saklanır
su olur elimden akar zaman
yüreğimde kalan son düşüde alırsan
güneşimi karanlık kaplar
sis çöker yollarıma
borçtur yaşamak sensiz
duy beni
yüreğime değsin sesin
susarsan sen
solar bendeki beden
ölümü beklerim sessiz
Oya KARAEGE
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)